18 Mart 2013 Pazartesi

Mykonos gezi notları

Nerede kaldık? Ne yedik?



Mykonos’ta kaldığımız iki gece Platis Gialos koyundaki Otel Acrogiali'de konakladık. Otelin bu koyda birkaç otelle paylaştığı sakin bir kumsalı var. İlk gün akşama doğru vardığımızda otelin hemen kumsaldaki restoranında yemek yedik. Yunan döneri (gyros) denedim ve pek de memnun kalmadım. Yemek yelpazesi geniş bu tip otel restoranları için durum çok da şaşırtıcı değil.

Ama genel olarak otelden memnun kaldık diyebilirim. Hemen önündeki iskeleden meşhur Paradise Beach’e tekne seferleri var. Otobüsle merkeze ulaşım çok kolay. Otele ait şezlongları ve kumsalıyla çok şirin bir koyda yer alıyor. Odalar çok konforlu olmasa da idare eder. Kahvaltısı otel standartlarına göre gayet iyi.




Acrogiali'nin kumsalı
 

Akşam otelin hemen yanındaki sokaktan kalkan otobüsle 4 km uzaklıktaki Mykonos şehir merkezine (Chora) gittik. Küçük Venedik denilen kıyı şeridi, dar sokakları, bembeyaz evleri ve değirmenleri ile çok büyüleyici bir ada. Bu kadar turistik olmasına rağmen restoranları genel olarak pahalı değil. Türkiye’deki gibi, barlarda içkiler ve kokteyller yemeklere oranla çok daha pahalı.








İkinci gece ilk gece merkezde turlarken farkettigimiz Taverna Nikos’ta yedik. Bu tatil öncesinde diğer tatillerle karşılaştırılınca yeme içme konusunda çok daha az araştırma yaptığımızı belirtmeliyim. Bu restoranı önündeki uzun kuyruklar sayesinde keşfettik örneğin, öncesinde herhangi bir bilgi edinmedik. Mykonos’ta Taverna Nikos kadar iyi bir sürü restoran olduğunu düşünüyorum. Taverna Nikos merkezde dar sokakların birinde yer alıyor. Mykonos’un meşhur pelikanı Petros’un hemen yanı başında.

Adanın maskotu olan Petros, 1958 yılında Mykonos’un kıyısında balıkçılar tarafından yaralı halde bulunuyor. Ada halkı tarafından iyileştiriliyor, besleniyor. Petro kelimesi yunanca da asıl olarak kaya, taş anlamına gelse de, mecazi olarak yaşlı ve huysuz demek. 1985 yılında Petros’a araba çarpıyor ve ne yazık ki kurtarılamıyor. Şu an adada bulunan üç pelikandan birine yine Petros adı veriliyor.



Petros (the second)




Petros'un komşusu Taverna Nikos’a geri dönersek, menüsü deniz ürünü ağırlıklı. Ahtapot ızgara, peynirli kabak çiçeği dolması, deniz kestanesi seçtik meze olarak. Küçük bir şişe uzo eşliğinde tabii ki :). Ahtapot ızgara gayet iyi pişmişti ve yumuşaktı. Kabak çiçeği dolması deyince aklıma ilk yalancı dolma gibi pirinçle doldurulan ve tencerede pişen şekli gelir. Burada denediğimiz ise feta (beyaz) peyniriyle doldurulmuş, yumurtaya bulanmış ve kızartılmış şekliydi. Deniz kestanesini ise hayatımda ilk kez denedim bu restoranda. Deniz kestanesini isteğe bağlı ayıklayıp getiriyorlar, dikenli dikenli nasıl yiyeceğiz derseniz. Ana yemek olarak da barbunya balığı aldık.


Photos of Niko's Taverna, Mykonos Town
deniz kestaneleri

This photo of Niko's Taverna is courtesy of TripAdvisor


Photos of Niko's Taverna, Mykonos Town
Nikos'taki deniz ürünleri

This photo of Niko's Taverna is courtesy of TripAdvisor

Hesap bize o kadar az geldi ki, neyi eksik aldılar acaba diye baktığımızı hatırlıyorum. Bu kadar düşük gelmesinin sebebi uzonun rakıya kıyasla şaşırtıcı derecede ucuz olması. Küçük şişe uzo 7 Euro kadardı. Nikos, balık çeşitlerini ve mezeleri Türkçe olarak sıralayan garsonuyla, taze mezeleri ve balıklarıyla, merkezdeki şirin sokaklardan birisinde yer almasıyla memnun ayrılacağınızı düşündüğüm bir restoran.

Photos of Niko's Taverna, Mykonos Town

This photo of Niko's Taverna is courtesy of TripAdvisor

 

 

Mykonos’a nasıl ulaştık?



Bu bölümü öneri olarak değil, ibret olsun diye yazıyorum :). Planımız başlangıçta Çeşme’den başlayıp, Sakız (Chios), Mykonos, Santorini, Kos adalarını gezip adalar turunu Bodrum’da tamamlamaktı. Mykonos ve Santorini gibi Ege denizinin ortasında yer alan Cyclades ada grubuna dahil adalara Türkiye’den ulaşmaya çalışmak bir kere çok akıllıca değil. Yunanistan’ın ana karasından bu adalara yaklaşık aynı uzaklıkta olmasına rağmen daha sık ve hızlı feribot seferleri bulunurken Türkiye’ye yakın Kos, Sakız, Samos gibi adalardan çok seyrek ve yavaş feribot seferleri var. Plandaki ilk aksaklık Sakız adasından Mykonos’a feribot seferi olmayışıydı. Sonra durum o kadar da kötü değil, Samos’tan Mykonos’a giden “Nissos Mykonos” feribot hattı var diye düşündük. Çeşme’den Sakız’a gideceğimize, Kuşadası’ndan Samos’a geçecektik. Aşağı yukarı aynı uzunlukta olan bir rota, gezimize Sakız yerine Samos’u eklemiş olduk.



Nissos Mykonos feribotu


Bütün bu planları yaptığımız sıralarda yaz sezonunun feribot seferleri henüz açıklanmamıştı, bu planlar bir önceki seneden edinilen bilgilere göreydi. Zürih-İstanbul uçuşları, İstanbul-İzmir ve Bodrum-İstanbul uçuşlarımız planlandıktan çok sonra, Mykonos’a gideceğimiz tarihten yaklaşık 3-4 gün sonra Nissos Mykonos hattının Mykonos’ta durmaya başlayacağını öğrendik. Üstelik bizim seyahat etmemiz gereken feribot en yavaşlarındandı. Mykonos’ta durmayan “Nissos Mykonos” seferiyle Samos’tan Syros’a (Mykonos’a yaklaşık bir saat uzaklıktaki adaya) doğru yola çıktık. Sonrasında Syros’tan direk Mykonos’a geçme hayalleriyle. Bütün bir gece sürdü bu yolculuk. Syros’a vardığımız gün grev başladı ve Syros-Mykonos seferimiz iptal oldu. Amma velakin biraz dolambaçlı da olsa, o gün akşama doğru önce Paros’a oradan da Mykonos’a ulaştık ve orada geçirdiğimiz iki gün boyunca bütün bu yorgunluğa değdiğini gördük. Zamanı çok olan ve macera sevenlere de bu rotayı ayrıca tavsiye ediyorum :).





Feribot seferleri hakkında bilgi


Atina’dan ya da bizim gibi Samos’tan Mykonos’a ulaşım için tıklayın:
Önemli not: Yukarıda da belirttiğim gibi Nissos Mykonos seferi yılın her döneminde Mykonos’ta durmuyor. Bu durumda çok tavsiye etmesem de Mykonos’a feribotla bir saat uzaklıktaki Syros adasına gidilip oradan Mykonos’a geçilebilir.

Cyclades grubundaki adalardan (Santorini, Paros, Naxos, vb.) Mykonos’a ulaşım için tıklayın:
Önemli not: Aynı ada grubundaki yolculuklar en kolay olanı. Seferler hem daha sık hem de hızlı feribotlarla gerçekleştiriliyor. Örneğin, Mykonos-Santorini arası yolculuğumuz Hellenic Seaways ile yaklaşık 2.5 saat sürdü.




1 yorum:

  1. Merhaba,

    Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazınızı çok beğendim, özellikle fotoğraflar harika.

    YanıtlaSil